Yazının başlığından yola çıkarsak bu hafta sizlere, tiyatro yapma mücadelesi veren sanatçıların geçim sıkıntılarından bahsedeceğim gibi bir düşünceye kapılmış olabilirsiniz ancak Yoksul Tiyatro, 1968 yılında Jerzy Grotowski tarafından öne sürülen bir tiyatro kuramıdır efendim...
Grotowski, tiyatronun diğer iletişim araçlarından, özellikle sinema ve televizyondan çok fazla etkilendiğini öne sürerek, tiyatroyu fabrika ayarlarına döndürmek adına oyuncu ve seyirci dışında kalan tüm diğer unsurları kaldırmak istemiştir…Oyuncuların makyaj yapmasını ya da kostüm kullanmasını istememiştir… Oyun müziklerinin oyuncular tarafından sahne üstünde üretilmesini ve işlevsel birkaç aksesuarın dışında bilinen dekor mantığından tiyatronun kurtulmasını savunmuştur… Özetle tiyatro, oyuncu performansının haricindeki tüm diğer unsurlarından uzaklaşmalı demiştir ve bu kurama da Yoksul Tiyatro ismini vermiştir…
Yoksul Tiyatro, yalın, gösterişten uzak, sade, saf bir duygu üretiminin tiyatroda oluşabilmesi için tüm maskelerden uzak bir gerçekliği savunmuştur… Yani, insanı… İnsanın gerçekçi halini… Günümüzde birçoğumuz maskeler arkasında yaşarken, gülümsediğimiz yüzlerde acaba kaygıları taşırken, her yanımız sanal ve sahte duygularla kaplanırken, kimin dost, kimin düşman olduğu soru işaretleri ile yaşarken ve insanlığın en temel özelliklerden biri olan dürüstlüğü unutturulurken, belki de Yoksul Tiyatro’nun bizlere de öğreteceği çok şey vardır…
Yalın, sade, fazlalıklarından ve kaygılarından uzaklaşmış “insan” olabilme ideası… Doğruyu söyleyenlerin dokuz köyde de kabul gördüğü dürüst bir dünya ideası… Maskelerden ve makyajlardan uzak bir dünya ideası… Hani tiyatro iyileştirir demiştim ya efendim bir önceki yazımda, tiyatro kuramları bile insanı iyileştirip, insanı, insanla anlamamıza olanak sağlayabilir…
Saygılarımla…