Düzce’de 12 Kasım 1999’da yaşanan ve 720 kişinin ölümü, 2 bin 678 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan büyük depremin ardından 23 yıl geçmesine rağmen yıkılmayan Eski binalar ömrünü doldurdu.Düzce ili ve ilçelerinde binalar ömrünü doldurdu ve bu binalarda Oturanlar varDevletin tüm gözü Düzce’nin üzerindeyken bu durumu fırsata çevirip, yaşlanan ve yorulan bu binaların yıkılması gerektiğini yüksek sesle söylemenin zamanı gelmedi mi? Ayakta kalan bu binaların artık takati kalmış olabilir mi? 30 yıl ve daha üzeri binalar miadını çoktan doldurdu. Artık yıkılması ve yerlerine yenisinin yapılması ya da en azından detaylı bir inceleme yapılması gerekmiyor mu?
Ağır hasarlı ve raporlu olanlar bile halen ayakta.
Raporlu işçi bile çalıştırılmıyor ama binalar hep ayakta.
Hadi o binalarda oturanlar mültecileri, insan yerine koymuyor
Ve fahiş fiyattan kiraya veriyorsunuz. Sonuç ne olursa olsun yine de o binalarda ve etrafında oturan insanları düşünün.
Olası bir depremde o binaların altında kalanların hesabını kim verecek?
18.madde uygulaması olunca gözünü kırpmayan belediye mi?
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü mü?
Arkadaş
Vicdan var. İnsanlık var.
Bakmayın gözyaşlarına, şuna buna yıkın gitsin.
Yıkın ki beşik gibi sallanan ülkemizde kimse anasız, babasız, evlatsız kalmasın.
Yıkın ki deprem sonrasında vicdanlar sızlamasın.
Varsa tabi!
Olanların vicdanları sızlamasın.
Çağrımız olsun buradan
Belediyelere, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüklerine;
İzne bakmayın!
Ağır hasarlı olan, ayakta durmakta zorlanan binaları yıkın.