Adam oğluna hep “sen adam olamazsın, sen adam olamazsın” dermiş,
Oğlu da “ileride sana göstereceğim nasıl bir adam olduğumu” dermiş, babasına.
Aradan yıllar geçmiş delikanlı okuduğu okulları bitirmiş ve bir ile vali olmuş kendi memleketine. Vali olduğu gün yardımcısına; “Falan köyde bir adam var onu alın acele olarak yanıma getirin” diyerek emir vermiş.
Emir demiri keser misali valinin yardımcısı jandarmaya haber vermiş. Emri alan karakol komutanı iki jandarmayı hemen köye göndererek “ Şu isimli şahsı derhal yakalayın getirin” der.
Jandarmalar verilen emri yerine getirir ve valinin babasını apar topar alıp valinin huzuruna getirirler, babasının içeri girmesiyle oğlu babasına:
-Baba; bana adam olamazsın diyordun bak ben vali oldum der.
Kendisini apar topar acilen huzuruna getirten oğlunun bu sözü karşısında baba:
“-Oğlum ben sana vali olmazsın demedim ki, adam olamazsın dedim, eğer adam olsaydın babanı ayağına getirmez sen gelirdin” der, oğluna.
Hikayelerin özellikle kıssadan hisselerin hayatımıza yön verebildiğine inanırım. Bu hikâyeyi de çok severim. Okumanın, paralı pullu olmanın insanı adam etmeyeceğini, eğitimin insanı cezir edeceğini anlatan güzel bir hikayedir bu.
Bu hikayeyi güzel bir şiirle de süsleyeyim o zaman;
ADAM DEMEKLE ADAM MI OLUNUR?
Adam olmayı kolay mı sanırsın?
“Adam” demekle adam mı olunur?
“Adam” deneni işinden tanırsın“
Adam” demekle adam mı olunur?
“Adam” dediğin hak yemez, yedirmez
Özü sözü birdir,
“kaypak” dedirmez
Fakir çıplakken zengini giydirmez
“Adam” demekle adam mı olunur?
“Adam” çadırın orta direğidir
Yokken vermek adamlık gereğidir
Adamın sermayesi yüreğidir
“Adam” demekle adam mı olunur?
“Adam” dediğin çelik gibi olur
Haksızlık karşısında dimdik durur
Mazlumu tutarken zalime vurur
“Adam” demekle adam mı olunur?
“Adam” eğer adamsa öze bakar
Bir pire için belki yorgan yakar
Adama ismi, millet takar
“Adam” demekle adam mı olunur