**Google Otomatik Reklamları**
**Google Otomatik Reklamları**

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni başörtüsü teklifi!

Siyaset (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 05.10.2022 - 13:55, Güncelleme: 05.10.2022 - 13:55
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na yeni başörtüsü teklifi!

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Meclis grup toplantısında CHP'nin Meclis'e sunduğu başörtüsüyle ilgili kanun teklifine tepki gösterdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI: BUGÜN TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE BAŞÖRTÜSÜ DİYE BİR MESELE ARTIK KALMAMIŞTIR Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenlemeler sayesinde artık kalmamıştır. Geçmişte başörtüsü diye utanç verici bir mesele yaşanmısşa bunun sebebi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin esasına bakılacak olursa genelde kılık kıyafet, özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne de anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır. Nasıl başı açık bir hanım kardeşimizin hayatın her alanında var olabilmesi için yasa yada anayasa düzenlemesi gerkemiyorsa aynı durum başörtülü kardeşlerimiz için de geçerlidir. Ülkemizde milletimizin dinine düşman olan CHP faşizmi geçmişte önümüzde böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmişti. Üniversitelerde bir günde uygulama değiştiren mekanizmayı perde gerisinden işleten hep CHP zihniyetidir. Şimdi de milletimizin başörtüsü hassasiyetini istismarın peşindedir. 2008'de biz MHP ile Meclis'te başörtüsü tartışmasını kökten çözecek anayasa değişikliği yaptık. Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmamasına rağmen CHP faşizmini dizginlemek için yaptığımızın altını çiziyorum. Kararlar iptal edilmeseydi Türkiye başörtüsü tartışmasını o zamanlar gündeminden çıkarmış olacaktı. Bu değişikliği büyük bir keyifle AYM'ye götüren kimdi biliyor musunuz? Bizzat Kılıçdaroğlu'nun ta kendisiydi. İşte imzası. Kılıçdaroğlu dürüst ol dürüst.   "Ülkemizde kapısı çalınmamış hane bırakmadık. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz sahayı ne kadar sıkı tutarsak milletimizin yalanları ve çarpıtmalarıyla yanlış yönlendirmek isteyenlerin gayretleri o derece akamete uğrayacaktır. Ekim ayıyla birlikte 2023'e doğru şehir buluşmaları başlığı altında milletimizle yeni bir buluşma programı başlattık. Genel merkezimizle, milletvekillerimizle, bakanlarımızla bir yandan Ankara'daki çalışmalarımızı yürütecek, bir yandan da ilçe ilçe tüm şehirlerimize giderek milletimizle kucaklaşacağız. Türkiye'nin bugününü hazırlayan parti sıfatıyla, erkeği kadınıyla, genci yaşlısıyla her kesimden insanımıza göstermeye kararlıyız. Bizim için kimin ne yaptığının, kimin kiminle olduğunun önemi yoktur; biz kendi işimize bakacağız. Birileri ülkenin ve milletin geleceğini, menfaatlerini düşünmeden ikiyüzlü tavırlar sergileyebilir ama bizim milletimize ne aldatanlardan ne aldananlardan olmama sözümüz var. Bunun için her sözümüzü hesabını kitabını yaparak ifade etme mecburiyetimiz bulunuyor. Muhalefet, meydanlarda verdiği hiçbir sözün arkasında duramadı. Hatta ne dedilerse tam tersini yaptılar. Kendilerine ait olmayan işleri sahiplenerek pişkince geziyorlar. Şimdi aynı sinsi taktiği önümüzdeki seçimler için de kullanmanın hazırlığını yaptıklarından hiç şüpheniz olmasın. Bu, milletimizin geçmişte çok gördüğü bir oyun. Seçim öncesi kendisine ne sözler verildiğini, seçimden sonraysa ne sıkıntılar çekildiğini insanımız çok iyi biliyor. Milletimizin önüne yeni bir vizyon, yeni bir programla, yeni projelerle çıkabilen tek partiyiz, tek ittifakız. İnşallah seçim süreci ilerledikçe projelerimizi daha ayrıntılı bir şekilde milletimizle paylaşacağız. Bugün milletimiz ekranları başında bizi heyecanla dinliyor. Milletimizle bazı gerçekleri paylaşacağım. Seçimlere kadar önümüzde yaklaşık 8 aylık vakit var. Meclis'in seçim takviminin başlamasıyla çalışmalarına ara vereceğini düşündüğümüzde geriye 5-6 aylık yasama süresi kalıyor. Verdiğimiz sözlerin yasama boyutundaki çalışmalarını tamamlayarak milletimizin huzuruna çıkmayı planlıyoruz. Ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi'yle birlikte sıkı bir mesaiyle gündemimizdeki tüm düzenlemeleri yasalaştıracağımıza inanıyorum. Türkiye ekonomi programımız gündeme ilk geldiğinde birileri istihza ile karşılamış, kendi akıllarınca bıyık altından gülmüşlerdi. Biz bunların hiçbirine bakmadık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütecek adımları birer birer attık. Ülkemize yönelik ekonomik saldırılar için kullanılan araçları kurduğumuz mekanizmalarla birer birer devre dışı bıraktık. Bu musibeti daha büyük bir değişim vesilesi haline getirdik. Salgın oldu üretime ara vermedik. Savaş çıktı, ihracatta gaza basmaktan vazgeçmedik. İnsanımızın işini, aşını birinci sıraya koyduğumuz yaklaşımla ekonomi programımızı uygulamaya devam ediyoruz. İnsanımızın işini, aşını birinci sıraya koyduğumuz yaklaşımla ekonomi programımızı uygulamaya devam ediyoruz. Bu yılın sonunda ülkemizin ilk yerli otomobili TOGG'un banttan çıkış törenine katılıyoruz. Önümüzdeki yılbaşında ülkemizde güzel bir havanın esmesini sağlayacağız. Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili günah çıkartıyor, güya yeni bir teklif getiriyor. Gerçi dün açıkladıkları kanun teklifiyle önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var. Ama yine de biz söz üzerinden gidelim. Doğrusu bu zatın niye böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine çıkan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık. Ülkemizde şu anda kamuda veya özel sektörde çalışan hiçbir hanım kardeşlerimizle ilgili böyle bir mesele yok. Yav Kemal, doğru ol be! Birkaç tane başörtülü hanıma rozet takmakla bu işi çözdüğünü mü zannediyorsunuz? Dürüst ol dürüst. Adam gibi dürüst ol. İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Artık yaşanmayan bir sorunla ilgili gece yarısı çıkıp kanuni teklif etmesindeki riyakarlığı görüyoruz da başka ne hesap var onu da değerlendirmemiz lazım. Bir kez daha altını çizmek istiyorum bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız mücadeleler sayesinde hamdolsun artık kalmamıştır. Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye utanç verici mesele kaldıysa bunun tek müsebbibi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin esasına genelde kılık kıyafet ve özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne Anayasa konusu olmaması gereken tabiî bir haktır. Bu ülkede başörtüsü örtenler Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu sizi niye rahatsız ediyor? CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmamıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmiştir. Bu ülkede başörtüsü örtenler Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu sizi niye rahatsız ediyor? CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmiştir. Mekanizmayı perde arkasından işleten hep CHP zihniyetidir. Menderes'i de darağacına göndermekte tereddüt etmemişlerdir. Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenleme sayesinde hamdolsun kalmamıştır. Geçmişte bununla ilgili utanç verici bir mesele yaşandıysa bunun sebebi CHP zihniyeti, CHP faşizmidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan:” Şayet bu zat başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden çıkarmakta samimiyse, özgürlük alanından biri konumundaki bu meseleyi ahdi temelinde çözmekte kararlıysa gelin çözümü yasa değil Anayasa temelinde sağlayalım. Dürüstsen, adam gibi adamsan gel buraya”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Meclis grup toplantısında CHP'nin Meclis'e sunduğu başörtüsüyle ilgili kanun teklifine tepki gösterdi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASINDAN SATIR BAŞLARI:

BUGÜN TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDE BAŞÖRTÜSÜ DİYE BİR MESELE ARTIK KALMAMIŞTIR

Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenlemeler sayesinde artık kalmamıştır. Geçmişte başörtüsü diye utanç verici bir mesele yaşanmısşa bunun sebebi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin esasına bakılacak olursa genelde kılık kıyafet, özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne de anayasa konusu olmaması gereken tabii bir haktır. Nasıl başı açık bir hanım kardeşimizin hayatın her alanında var olabilmesi için yasa yada anayasa düzenlemesi gerkemiyorsa aynı durum başörtülü kardeşlerimiz için de geçerlidir. Ülkemizde milletimizin dinine düşman olan CHP faşizmi geçmişte önümüzde böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmişti. Üniversitelerde bir günde uygulama değiştiren mekanizmayı perde gerisinden işleten hep CHP zihniyetidir. Şimdi de milletimizin başörtüsü hassasiyetini istismarın peşindedir. 2008'de biz MHP ile Meclis'te başörtüsü tartışmasını kökten çözecek anayasa değişikliği yaptık. Böyle bir düzenlemeye ihtiyaç olmamasına rağmen CHP faşizmini dizginlemek için yaptığımızın altını çiziyorum. Kararlar iptal edilmeseydi Türkiye başörtüsü tartışmasını o zamanlar gündeminden çıkarmış olacaktı. Bu değişikliği büyük bir keyifle AYM'ye götüren kimdi biliyor musunuz? Bizzat Kılıçdaroğlu'nun ta kendisiydi. İşte imzası. Kılıçdaroğlu dürüst ol dürüst.

 

"Ülkemizde kapısı çalınmamış hane bırakmadık. Her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Biz sahayı ne kadar sıkı tutarsak milletimizin yalanları ve çarpıtmalarıyla yanlış yönlendirmek isteyenlerin gayretleri o derece akamete uğrayacaktır. Ekim ayıyla birlikte 2023'e doğru şehir buluşmaları başlığı altında milletimizle yeni bir buluşma programı başlattık. Genel merkezimizle, milletvekillerimizle, bakanlarımızla bir yandan Ankara'daki çalışmalarımızı yürütecek, bir yandan da ilçe ilçe tüm şehirlerimize giderek milletimizle kucaklaşacağız.

Türkiye'nin bugününü hazırlayan parti sıfatıyla, erkeği kadınıyla, genci yaşlısıyla her kesimden insanımıza göstermeye kararlıyız. Bizim için kimin ne yaptığının, kimin kiminle olduğunun önemi yoktur; biz kendi işimize bakacağız. Birileri ülkenin ve milletin geleceğini, menfaatlerini düşünmeden ikiyüzlü tavırlar sergileyebilir ama bizim milletimize ne aldatanlardan ne aldananlardan olmama sözümüz var. Bunun için her sözümüzü hesabını kitabını yaparak ifade etme mecburiyetimiz bulunuyor.

Muhalefet, meydanlarda verdiği hiçbir sözün arkasında duramadı. Hatta ne dedilerse tam tersini yaptılar. Kendilerine ait olmayan işleri sahiplenerek pişkince geziyorlar. Şimdi aynı sinsi taktiği önümüzdeki seçimler için de kullanmanın hazırlığını yaptıklarından hiç şüpheniz olmasın. Bu, milletimizin geçmişte çok gördüğü bir oyun. Seçim öncesi kendisine ne sözler verildiğini, seçimden sonraysa ne sıkıntılar çekildiğini insanımız çok iyi biliyor.

Milletimizin önüne yeni bir vizyon, yeni bir programla, yeni projelerle çıkabilen tek partiyiz, tek ittifakız. İnşallah seçim süreci ilerledikçe projelerimizi daha ayrıntılı bir şekilde milletimizle paylaşacağız. Bugün milletimiz ekranları başında bizi heyecanla dinliyor. Milletimizle bazı gerçekleri paylaşacağım. Seçimlere kadar önümüzde yaklaşık 8 aylık vakit var. Meclis'in seçim takviminin başlamasıyla çalışmalarına ara vereceğini düşündüğümüzde geriye 5-6 aylık yasama süresi kalıyor. Verdiğimiz sözlerin yasama boyutundaki çalışmalarını tamamlayarak milletimizin huzuruna çıkmayı planlıyoruz. Ortağımız Milliyetçi Hareket Partisi'yle birlikte sıkı bir mesaiyle gündemimizdeki tüm düzenlemeleri yasalaştıracağımıza inanıyorum.

Türkiye ekonomi programımız gündeme ilk geldiğinde birileri istihza ile karşılamış, kendi akıllarınca bıyık altından gülmüşlerdi. Biz bunların hiçbirine bakmadık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütecek adımları birer birer attık. Ülkemize yönelik ekonomik saldırılar için kullanılan araçları kurduğumuz mekanizmalarla birer birer devre dışı bıraktık. Bu musibeti daha büyük bir değişim vesilesi haline getirdik. Salgın oldu üretime ara vermedik. Savaş çıktı, ihracatta gaza basmaktan vazgeçmedik.

İnsanımızın işini, aşını birinci sıraya koyduğumuz yaklaşımla ekonomi programımızı uygulamaya devam ediyoruz. İnsanımızın işini, aşını birinci sıraya koyduğumuz yaklaşımla ekonomi programımızı uygulamaya devam ediyoruz. Bu yılın sonunda ülkemizin ilk yerli otomobili TOGG'un banttan çıkış törenine katılıyoruz. Önümüzdeki yılbaşında ülkemizde güzel bir havanın esmesini sağlayacağız.

Önceki akşam geç saatlerde CHP Genel Başkanı, bizim ömrümüzü verdiğimiz mücadele neticesinde adım adım çözdüğümüz başörtüsü meselesiyle ilgili günah çıkartıyor, güya yeni bir teklif getiriyor. Gerçi dün açıkladıkları kanun teklifiyle önceki akşam atıp tuttukları arasında dağlar kadar fark var. Ama yine de biz söz üzerinden gidelim. Doğrusu bu zatın niye böyle bir teklifle ortaya çıktığını anlamakta zorlandık. Çünkü biz bir dönem zulüm düzeyine çıkan bu konuyu her alanda ülke gündeminden çıkardık. Ülkemizde şu anda kamuda veya özel sektörde çalışan hiçbir hanım kardeşlerimizle ilgili böyle bir mesele yok.

Yav Kemal, doğru ol be! Birkaç tane başörtülü hanıma rozet takmakla bu işi çözdüğünü mü zannediyorsunuz? Dürüst ol dürüst. Adam gibi dürüst ol. İstismar siyaseti yaparak milletin karşısına çıkma. Artık yaşanmayan bir sorunla ilgili gece yarısı çıkıp kanuni teklif etmesindeki riyakarlığı görüyoruz da başka ne hesap var onu da değerlendirmemiz lazım.

Bir kez daha altını çizmek istiyorum bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız mücadeleler sayesinde hamdolsun artık kalmamıştır. Geçmişte bu ülkede başörtüsü diye utanç verici mesele kaldıysa bunun tek müsebbibi CHP zihniyetidir, CHP faşizmidir. İşin esasına genelde kılık kıyafet ve özelde de başörtüsü meselesi ne yasa ne Anayasa konusu olmaması gereken tabiî bir haktır.

Bu ülkede başörtüsü örtenler Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu sizi niye rahatsız ediyor? CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmamıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmiştir.

Bu ülkede başörtüsü örtenler Rabbimin emri olduğu için örtüyor. Bu sizi niye rahatsız ediyor? CHP faşizmi geçmişte bürokratik vesayetle ve darbecilerle el ele vererek önümüze böyle bir sorun çıkarmıştır. Zorlama yorumlarla ülkemiz bu tartışmaların içine sokulmuş, insanlarımız mağdur edilmiştir. Mekanizmayı perde arkasından işleten hep CHP zihniyetidir. Menderes'i de darağacına göndermekte tereddüt etmemişlerdir.

Bugün Türkiye'nin gündeminde başörtüsü diye bir mesele verdiğimiz mücadele ve yaptığımız düzenleme sayesinde hamdolsun kalmamıştır. Geçmişte bununla ilgili utanç verici bir mesele yaşandıysa bunun sebebi CHP zihniyeti, CHP faşizmidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan:” Şayet bu zat başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden çıkarmakta samimiyse, özgürlük alanından biri konumundaki bu meseleyi ahdi temelinde çözmekte kararlıysa gelin çözümü yasa değil Anayasa temelinde sağlayalım. Dürüstsen, adam gibi adamsan gel buraya”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve duzcehurhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.