Yanma, ağza acı su gelmesi normal mi? İşte ayrıntılar..

Ramazanda birçok kişi yanma, ağza acı su ve gıda artıklarının geri gelmesi, göğüs ağrısı ve göğüste yanma, kuru öksürük, boğazda ağrı, ağız kokusu gibi şikâyetler sık görülüyor. Bu durumun reflüden kaynaklandığını belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Alper Yurci, mutlaka sahur yapılması gerektiğini söyledi.

REFLÜ NASIL BİR HASTALIK?

Reflü hastalığını tanımayan Yurci, reflüyü şöyle anlattı:

"Mide içindeki asit, gıda artıkları ve diğer içeriğin yemek borusuna geri gelmesi olarak tanımlanabilir. Günümüzde en sık rastlanılan sindirim sistemi hastalıklarından olan reflü hastalığında yemek borusunda yanma, ağza acı su ve gıda artıklarının geri gelmesi, göğüs ağrısı ve göğüste yanma, kuru öksürük, boğazda ağrı, ağız kokusu gibi şikâyetleri mevcuttur."

REFLÜ HASTALARINA ÖNERİLER

Sahurun mutlaka yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Alper Yurci, önerilerini şu şekilde sıraladı:

"Sahurda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise yedikten hemen sonra yatma, uyuma pozisyonuna geçtiğimiz için yediğimiz yemeklerin tekrar yemek borusuna kaçmasının kolaylaşmasıdır.

Reflü hastalarının özellikle sahur sonrasında yatma uyuma pozisyonlarını tamamen düz yatarak değil de biraz daha dik şekilde yapmaları önerilebilir.

Baş ve göğüs kısmı karnımıza göre daha yüksek bir pozisyonda yani yemek borusu mideye göre daha yüksek pozisyonda uyumaları tavsiye edilir. Bu pozisyon yemek borusuna asit kaçışını azaltabilecektir. Bunun için bele kadar inen atireflü yastıklar önerilebilir.

İftardan sonra tatlı veya meyve ana yemekten hemen sonra değil mümkünse daha sonra alınması midenin kısmen de olsa dinlenmesi tavsiye edilebilir.

Özellikle reflü şikâyetleri olan hastaların bu tavsiyelere daha dikkat etmeleri şikâyetlerinin kısmen azalmasına ve hayat kalitelerinin artmasına yardımcı olacaktır.

İftar sonrasında da hemen yatar pozisyona geçilmesi reflüyü artırabileceği için önerilmez. Reflü hastaları iftardan sahura kadar geçen süre içerisinde aşırı çay, kahve tüketiminden, hamur işi ve ağır tatlılardan da kaçınılmalıdır."

REFLÜ HASTALARI İFTARI NASIL YAPMALI?

İftar öğününü mümkün olduğunca yavaş ve zamana yayarak yapılması reflü şikâyetleri olan hastalarda daha uygun olacaktır. Aslında orucun felsefesi açısından da böyle bir beslenme daha doğrudur. Bizim geleneklerimizde de zaten öncelikle iftariyelikler ile iftar açılır, daha sonra bir müddet dinlenmek, soluklanmak oldukça önemlidir. Biraz dinlenmenin ardından ana yemeğe geçilmesi, çok hızlı bir yeme süreci olmaması tavsiye edilir.

REFLÜ TEDAVİSİ

Ramazan ayında beslenme düzeninde değişiklik ilaçlarla tedavi ihtiyacının arttığı bir dönem olarak karşımıza çıkar. Bu dönemde bahsettiğimiz noktalara rağmen reflü şikâyetleri artan hastalarda ilaç tedavisinin de artırılması önerilebilir.

Günlük hayatta da reflü hastalarının önemli bir kısmında kullanılan proton pompa inhibitörü ilaçların uzun süreli kullanımında kemik erimesi, enfeksiyonlara yatkınlık, vitamin eksiklikleri gibi yan etkilerinin ortaya çıktığı bilinmektedir. İlaç tedavisine alternatif olarak reflü hastalarında gastroenterolojide uygulanabilen endoskopik tedaviler arasında ARMA (Anti Reflü Mukozal Ablasyon) tedavisi veya endoskopik olarak mide kapakçığına atılan dikiş yöntemi gibi yöntemler sayılabilir.

Dünyada uygulanan en güncel reflü tedavileri arasında yer alan bu yöntemler ülkemizde de başarıyla uygulanmaktadır. Mide fıtığı olan hastalarda bu tamir antireflü cerrahi şeklinde yapılabilir.