Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim, Araştırma ve Uygulama Hastanesinde çığ gibi büyüyor. 'Döner sermaye' sistemine dayalı sağlık hizmetlerinin yol açtığı mağduriyetler toplumsal bir sorun haline gelmiş durumda. Özellikle Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin hasta ve yakınlarından gelen tepkiler, sistemdeki derin sorunları gözler önüne seriyor. Paralı sağlık hizmetlerinin getirdiği ayrımcılık, acil ameliyatlardan en rutin sağlık raporlarına kadar her adımda hissediliyor. İnsanlar maddi güçlükler nedeniyle zorunlu sağlık hizmetlerini aylar sonrasına ertelemek zorunda kalıyor. İddialara göre, hastanede işlemler için para ödeyenlerin işlemleri hemen yapılırken, ödeyemeyenlerin ise uzun süre bekletildikleri dikkat çekiyor.

Sağlık sistemimizin üzerindeki ağır yük, pek çok vatandaşımızın mağduriyet yaşamasına neden oluyor ve bu durum, B.K. isimli vatandaşımızın başından geçen bir olayla bir kez daha gözler önüne seriliyor. Sıradan vatandaşın çektiği çileyi dile getiren B.K. aynı anda üç ayrı ameliyat için sıra almak istediğinde karşılaştığı aylar süren bekleyiş sürecini ve sonunda ücretli yolunu tercih ettiğinde ödediği yüklü miktarı bizlere aktarıyor. Düzce Üniversite Hastanesi'nde yaşanan bu olay, kaynakların adil dağılımı ve sağlık hizmetlerine eşit erişim konusundaki sorunları bir kez daha tartışmaya yol açıyor.

Hür Habere konuşan B.K. isimli vatandaş paranız varsa hemen muayene ve ameliyat sırası verilirken, parasız muayene ve ameliyat olmak için ise aylar sonrasına randevu veriliyor dedi. Bu durum beni mağdur ettiği gibi birçok hastayı mağdur ediyor. Düzce üniversitesine döner sermaye adı altında B.K isimli vatandaş ameliyata 39.000 TL, ödediğini dile getirdi. B.K isimli vatandaş sözlerine şu şekilde devam etti; Toplumumuzun her bir ferdi, temel bir hakkı olan sağlık hizmetlerine adil ve eşit bir şekilde erişebilmelidir. B.K., yetkililere seslenerek, sağlık alanındaki bu adaletsiz uygulamaların bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurguluyor. Ayrıca özellikle şunu belirtmek isterim.. Ben ameliyattayken sekreterlik hasta yakınıma ulaşıp ameliyattan aradıklarını ve parayı ödemeniz gerekiyor diye söylemişler. Hasta yakınımda şaşırmış kalmış parayı ödemezsek ameliyat devam etmeyecek mi diye dile getirmiş. Onların cevabı da yok efendim öyle bir şey sadece bize de baskı kuruyorlar diye söylemiş. Bu nasıl iş anlayamadık. Ne yazık ki hastane yönetimi, hasta vatandaşlarımızı hasta veya vatandaş olarak değil, birer müşteri ve hastaneyi de bir ticarethane olarak görülmesine yol açmışlardır” dedi.