Kudaldan Kadın Şiddetine Açıklama Kadına Yönelik Şiddet İnsan Hakkı İhlalidir
Kent Konseyi Kadın Meclisi İnsan Hakları Çalışma Grubu Başkanı HATİCE Kudal, yazılı olarak yaptığı açıklamada; “25 Kasım, 17 Aralık 1999 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararla "Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü” olarak tüm dünyada anılmaktadır. Her 25 Kasım’da olduğu gibi kadına yönelik şiddetle mücadele için yaptıklarımızı anlatıyor, taleplerimizi diler getiriyoruz. Bu yıl farkındalık oluşturmak adına günün dışına taştık. Çünkü bu konu bir gün değil her gün dile getirilmesi gereken bir konudur. Sonu gelene kadar her günün konusudur” ifadelerini kullandı. Kadına yönelik şiddet bir insan hakkı ihlalidir ve suçturHatice Kudal açıklamasında ayrıca; “Uzmanlar tarafından şiddet, “kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal, kurumsal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya her türlü tutum ve davranış olarak yorumlanmıştır”. 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde eşit insan hakları ve demokrasi için mücadele eden 3 kız kardeşin dramı ile insanlık tarihinde kadınlara yönelen, vahşi bir şiddetin, bir insanlık ayıbının, bir utancın yıl dönümü olduğu gibi aynı zamanda kadınların, mutlu ve güçlü toplum isteyen herkesi; şiddete karşı duruşunun, dayanışmanın başladığı bir tarihtir. Günümüzde yalnızca kadın olmaları nedeniyle cinsiyete dayalı ayrımcılığa uğrayan, şiddete maruz kalan kadın sayısı maalesef giderek artmaktadır. Yapılan tüm eğitim, bilinçlendirme çalışmalarına ve yasal düzenlemelere rağmen kadınların temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilmesi maalesef engellenememektedir. Kadınlar hukuki, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda eşit bir biçimde yer alamayarak, yaşam hakları ihlal edilerek, geliri eşit alamayarak, savaş ve yoksulluktan en fazla etkilenen kesim olarak şiddetin her türlüsüyle mücadele etmektedir. Toplumda şiddet konusunda farkındalık ve duyarlılık yaratmak için okul öncesinden başlayarak okulda, ailede, kamu kurum ve kuruluşlarında, askerlikte, özel sektörde kadın hakları ve aile içi şiddet ve şiddeti önleme konusunda bilgilendirmeler artarak devam etmektedir. Şiddet kadının yasal, sosyal, siyasi ve ekonomik eşitliğini sağlama fırsatlarını sınırlamakta ve azaltmakta, girişimcilik ruhunu ve kendine olan özgüvenini yok etmektedir. Aile içi şiddet çocukları olumsuz etkilemekte, çocukların okulda şiddet uygulamalarına yol açmaktadır. Şiddet sağlıklı bir toplum oluşmasının önündeki en önemli engellerden biridir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da önleyici tedbir talebimiz Aile eğitimlerin artarak güçlendirilmesidir. Şiddetten korunma yolları; uzun süreli ve kalıcı kazanımlarla olmalıdır. Şiddeti engelleyen setler toplumsal yaşamda ekonomik, sosyal ve siyasal ilişkilerin dışında kalmamalıdır. Kadın kimliğini güçsüzleştiren ilişkiler gözden geçirilmeli, Cinsiyetçi, ayrımcı değer ve “norm”lar, kurallar, gelenekler incelemeye tabi tutulmalıdır. Velhasıl bizler dünde bugünde yarında şiddetin kendini yeniden üretmesine engel olacak tek olgunun Eğitim olduğuna inanıyoruz. Yine biz kadınlara çok iş düşüyor. Değerli Kadin yol arkadaşlarım; Şiddetin bir suç olduğu ve toplumun en küçük yapısı olan ailenin bu şekilde bozulduğu hususunda bireylerde farkındalık yaratmalıyız, Çocuklarımızı Eğitime, spora, sanata, yönlendirmeli, Bizlerde çocuklarımıza eşlik etmeliyiz. Kısa sürede olmasa da bu değişimi öncelikle “Kadınları korumayı ve desteklemeyi hedefleyen sosyal politikalar” sonrasında biz yaparız” dedi.