Öğretmenlerin geleceği şekillendiren rolü!

Panele; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Koç, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Aslıhan Kuyumcu Vardar ve Dr. Öğretim Üyesi Hakan Sarıtiken, öğretim üyeleri ile çok sayıda öğrenci katılım sağladı.Dekan Mustafa Koç; eğitimin, toplumların gelişmesinde ve bireylerin geleceğe sağlam adımlarla ilerlemesinde en temel yapı taşı olduğunu belirterek öğretmenlik mesleğinin geleceği şekillendiren rolüne dair yapılacak olan konuşma ve tartışmaların yol gösterici olacağını ve eğitim anlayışının geliştirilmesine katkı sağlayacağını söyledi.Prof. Dr. Süleyman Göksoy, Öğretmenlik Mesleğinin Geleceği başlıklı konuşmasında öğretmenliğin, tarihi kökenlerinin oldukça derin ve mühim olduğu bir meslek olduğunu dile getirerek toplumların kalkınması, bireylerin gelişimi ve ülkemizin geleceğini şekillendirmede en büyük paya sahip öğretmenlik mesleğinin eğitim kalitesi, öğretmenlerin toplumsal rolü ve eğitim sisteminin dönüşümüyle doğrudan ilişkili olduğunu ifade etti.Teknoloji kullanımının artışıyla birlikte; yapay zeka, uzaktan eğitim ve dijital araçların kullanımının da yaygınlaştığına işaret eden Göksoy, öğretmenlerin yalnızca derse girerek bilgi vermenin yanı sıra bu bilgiyi analiz etme ve üretime dönüştürülmesi hususunda rehberlik etmesi gerektiğinin altını çizdi.Cumhuriyetten Günümüze Öğretmenlik Mesleği başlığında panelin diğer konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Taner Atmaca, Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana öğretmenlik mesleğinin nasıl bir evrim geçirdiğini, toplumsal rolünün değişimini ve geleceğe dair sorumluklarını detaylandırdı. Cumhuriyetten bu yana her dönemde öğretmenlerin toplumsal sorumluluğu ve insanlık değerlerine olan katkısının önemini vurgulayan Taner Atmaca, Ülkemizin çağdaş bir toplum olma yolundaki en önemli yapı taşının öğretmenlik mesleği olacağını dile getirdi.Panelin bir diğer konuşmacısı Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Aktan ise; “Bireysel Farklılıklarda Öğretmenin Tutumu ve Rolü” başlığı altında her öğrencinin farklı bir birey olarak görülmesi ve onun özel ihtiyaçlarının göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekerek konuşmasına başladı. Bireysel farkındalığın yalnızca akademik başarıda değil, duygusal ve sosyal anlamda da gelişmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Osman Aktan; öğretmenlerin, öğrencilerinin duygusal zekalarını ve özgüvenlerini geliştirirken onları sadece bilgiyi öğrenmeye değil, aynı zamanda kendilerini tanımaya ve başkalarıyla da sağlıklı ilişkiler kurmaya da teşvik etmesi gerektiğini söyledi.Panelin son konuşmasını gerçekleştiren Doç. Dr. Abdi Güngör; öğretmenlerin öğrencilerin ruh sağlığı üzerindeki etkilerini anlattığı konuşmasında, öğrencilerin ruhsal sağlıklarının korunmasında öğretmenlere çok büyük pay düştüğünü söyledi. Öğretmenlerin sadece bilginin aktarılmasında değil, öğrencilerin duygusal gelişimine de rehberlik etmesi, onları güçlü, sağlıklı ve güvenli bireyler olarak yetiştirmesi gerektiğini açıkladı.