Bu defa da Partinin Başarılı çalışmalara imza atan eski gençlik kolları başkanı Dilara Kefeli, parti yönetiminin başarılı yönetim kurulu üyesi Aslıhan Tüysüz ve yöneticileri kesin ihraç talebi ile disiplin kuruluna sevk edildiler. Karar sonrası Dilara Kefeli sosyal medya hesabından sitem dolu sert bir açıklama yayımladı.

İyi Parti Düzce il teşkilatında çözülmeler devam ediyor. Geçmiş dönemde başarılı çalışmalar imza atan, yaptığı çalışmalarla partili partisiz birçok Düzcelinin gönlünü kazanan eski Gençlik Kolları Başkanı Dilara Kefeli, yine halka olan yaklaşımı, İyi Parti için çalışkanlığı ile gönüllere giren eski İl Başkan Vekili ve Millet İttifakı Milletvekili adayı Aslıhan Akbal Tüysüz ve Kadın Politikaları Başkanı ve İl Başkan Yardımcısı Nuran Sayman, Merkez İlçe Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Kaan Fırat, Merkez İlçe Başkanı Kadir Erdoğan parti disiplin kuruluna sevk edildi. İyi Parti için sürekli saha da olan halk ile parti arasından köprü görevi gören isimlerin disiplin kuruluna verilmesi ise “İyi parti de iyi şeyler olmuyor” yorumları yapılmasına neden oldu.

Dilara Kefeli’den duygusal ve sert açıklama

Kesin ihraç talebiyle Disiplin kuruluna sevk edilen eski Gençlik Kolları Başkanı Dilara Kefeli, sosyal medya hesabından duygusal bir o kadar da sert bir açıklama yayımladı. Dilara Kefeli açıklamasında, disiplin kuruluna sevk edilmesine neden olan süreci anlatarak, şu ifadeleri paylaştı; “Yazık!!!İyi Parti Düzce Gençlik Kollarına verilen 5,5 yıllık emeğin sonunda gelinen nokta bu olmamalıydı. Dün, partiden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk edildiğimi öğrendim. Neden mi? Görev sürem içinde, sadece bir kişinin gönlünü yapmak için. Yanlış okumadınız gerçekten bir kişinin gönlünü yapmak için benden istifa etmem istendi.”

“Babamın diyetini ödüyorum”

Dilara Kefeli, açıklamasına; “Kabul etmedim, çünkü görevimde başarısız olduğum ya da bir yanlış, hata yaptığım için değildi bu talep. Bir kişinin gönlünü yapmak ve babam Erdoğan Kefeli'nin tamamı gerçekleri ortaya koyan paylaşımlarının diyetini ödemek içindi. İl başkanın yanında yapılan görüşmede istifa etmem istendi. Kendisine istifa etmeme karşı olduğumu söylediğimde, bu konuya kendim karar veremeyeceğimi, yönetimime sormam gerektiğini ve istifa etmeli miyim yoksa devam mı etmeliyim diye oylama yapmam gerektiğini söyledi. Kendisine ben atama usulü geldim böyle bir oylamanın geçerliliği yok, ben görevime devam etmek istiyorum dediğimde bu talebimi kabul etmedi ve yönetimimi istifa edeyim mi diye sormak için toplamamı istedi. Yönetim kurulundaki arkadaşları topladım ve hiçbir geçerliliği olmayan soruyu sordum. İstifa edeyim mi etmeyeyim mi diye. Kendi gençlik Kolları il başkanını sırf bir kişinin gönlü olsun diye ne durumlara düşürdü. Yönetimden oylama sonucu sadece 1 kişi istifa et dedi, o da gönlü yapılmak istenilen kişiydi. Tüm baskılara ve uğradığım mobinglere rağmen o dönemde istifa etmedim. Bu toplantı ağustos ayında yapılmıştı ben aralıkta görevden istifa ettim. Göreve talip olan arkadaş Kasım ayında güya beni disipline vermiş. O dönem gençlik Kolları il Başkanı disipline veriliyor ve tarafıma haber dahi verilmiyor“ ifadesini kullanarak devam etti.

“Halen benden ne istiyorsunuz”

Dilara Kefeli açıklamasının son bölümünde ise; “O gün bu konu açılmıyor ama şuan üyeyken konu birden gündeme geliyor ve ben kendimi disipline verilmiş olarak buluyorum. Ne istiyorsunuz hala benden neden bu kadar korkuyorsunuz? Gençlik Kolları partinin bir yan kolu olduğu için toplantıda karar defteri tutulmaz, toplantıda aldıkları kararlar sadece planlamalardır ve gizli konular konuşulmaz, toplantıya yönetim kurulundan olmayan arkadaşların katılımı muhtemeldir ki iç işlere hakim olsunlar işleyişi görsünler diyedir. Ama benim disipline verilme suçum neymiş efendim toplantıda üye olmayan insanlar varmış. Disipline verilecek suç bulamayıp böyle saçma bir suç uyduruyorsunuz şimdi değil mi? O üye olmayan dediğin kişiler sen yokken o koltukta oturan dava arkadaşlarımız önce bunu bil ve o insanlara saygı duy azıcık ayak oyunlarıyla makam elde etmeye çalışan şahıs! Ve madem benim yerime göreve geldin biraz ders alsaydın benden, böyle kaypakça arkadan iş çevirerek yapmasaydın bu işi. Mertçe, dürüstçe, cesurca hareket edebilseydin keşke” diyerek son verdi.